Yontma taş devrinde
Sahra Çölü ve Nil Nehri vadisi şu an bildiğimiz halinden oldukça farklıydı.
Sahra çölü kumdan değil de engebeli çimle kaplı, bitki ve besin yönünden zengin
tepelerden oluşmaktaydı. Bu çağda, bol miktardaki sebze ve yağışlar yaklaşık
M.Ö. 30.000 yılına dek sürmüştür. Sonraları iklim kurumaya ve bu çimle kaplı
tepeler azalmaya ve besin kaynağı yok olmaya başladı. Böyle olunca, insanlar
Nil Vadisi’ne doğru yol almaya başladılar. Bu zaman ise avcılık ve toplamadan
tarımcılığa doğru kaymaya neden olmuştur. Ek olarak bu çağın, günümüz Nil
Vadisi’nden daha ılıman bir iklime sahip olduğu ve daha çok yağış aldığı
bilinmektedir.
Neolitik çağda, Yukarı ve Aşağı Mısır’da birçok birbirinden
bağımsız hanedan öncesi medeniyet ortaya çıkmıştır.
Sonraki 3000 yıl sürecek
hanedanlar soyunun başlamasına sebep olacak olan birleşmiş bir krallık Kral
Menes tarafından M.Ö.1350 yılında kurulmuştur. Mısırlılar, kendi birleşmiş
krallıklarına sonradan tawy yani ‘iki ülke’ adını, daha sonra da Nil
Nehrinin zengin siyah topraklarına ithafen kemet yani kara toprak demişlerdir.
Mısır kültürü bu uzun dönem içersinde gelişti ve din, sanat, dil ve gelenekler
açısından diğer kültürlerden ayrılan Mısır olarak kalmıştır. Bu birleşmiş
Mısır’ın hüküm süren ilk iki hanedanı Eski Krallık dönemini(M.Ö.3100-M.Ö.2181)
başlatmışlardır. Bu dönemin muhtemelen en öne çıkan eserleri meşhur piramitler
3.hanedan zamanının Coser piramidi ve 4. hanedandan Gize Piramitleridir.
·
Eski Krallık Dönemi’nin öne çıkan 3.Hanedan firavunu Coser, Sakkara’daki
MemfisNekropolisi’nde ilk piramitlerden olan basamaklı piramitin yapılmasını emretmiştir.
· Resmi
olarak firavundan bağımsızşekilde yönetilen Eski Mısır eyaletleri nom
lar bu dönemde ortaya çıkmıştır.
· ÜnlüGize (Giza) Piramitleri bu dönemde inşa edilmiştir.
Kufu (Eski Yunanca Keops), Kafre (Eski Yunanca Kefren) ve Menkura (eski Yunanca
Mikerinos) hepsi 4.Hanedan zamanında yapılmıştır.
İlk Orta Dönem 150 yıl
sürecek olan bir politik kargaşa döneminin başlamasına öncü olmuştur. Kuvvetli
Nil taşkınları ve hükümetin katı tutumuna rağmen Orta Krallık zamanında firavun
3.Amenemhat hükümdarlığında doruk noktasına ulaşılmıştır. İkinci bir kargaşa
dönemi ilk yabancı hükümdarlık olan Semitik Hiksoslar’ın gelişinden sonra
meydana gelmiştir. Hiksos’lu istilacılar M.Ö. 1650 civarında Aşağı Mısır’ın
kontrolünü ele alarak yeni başkent olan Avaris’i kurmuşlardır. Ancak Hiksoslar,
18.hanedan’ın kurucusu 1.Ahmose’nin önderliğinde Yukarı Mısır kuvvetleri
tarafından sürülmüşler ve başkent Memfis’ten Teb’e taşınmıştır.
Yeni Krallık 18.Hanedan ile
başlar ve ülke sınırlarının en geniş olduğu dönem olarak en güneyde Nübye Çölü
ve doğusunda Levant ile sınırlanmıştır. Bu dönem içinde Hatşepsut, 3.Tutmosis, Akhenaton
ve eşi Nefertiti, Tutankamon ve
2.Ramses’in de içinde bulunduğu ünlü firavunları ile dikkat çekmektedir.
Tarihteki ilk tek tanrıcılık deyimi Yeni Krallık döneminde Atenizm
şeklinde ortaya çıkmıştır. Diğer ülkelerle olan ilişkiler Yeni Krallık’a yeni
fikirleri de sokmuştur. Ülke daha sonra Libyalılar, Nübyeliler ve Asurlular
tarafından istila edilmiştir fakat yerli Mısırlılar bu güçleri def edip tekrar
ülke kontrolünü ele geçirmişlerdir.
· Eski
Mısır’ın ünlü kadın hükümdarı Hatşepsut, Yeni Krallığın
18.Hanedanı’nda hüküm sürmüştür.
· 18.Hanedan’a
mensup firavun 3.Tutmosis zamanında içinde Luksor’un da bulunduğu
muazzam Karnak Tapınakları’nın yapımına başlanmıştır.
· Sadece
18 yaşında tahta geçmiş ve 67 yıl sürecek olan bir hükümdarlığa sahip Büyük
firavun 2.Ramses Nübye sınırındaki şaheser Ebu Simbel tapınağını
yaptırmıştır.
· M.Ö.
1274 yılında kazanan tarafın kesin olarak belli olmadığı firavun 2.Ramses yönetimindeki Mısır ve
hükümdar 2.Muvatallis yönetimindeki Hititler arasında Kadeş Savaşı
yapılmıştır. Savaş sonucunda ise tarihin ilk yazılı barış antlaşması olarak
bilinen Kadeş Antlaşması imzalanmıştır.